- ilerisi
- 1) продолже́ние (чего-л.)2) бу́дущее, дальне́йшее
ilerisine gitmek — довести́ [де́ло] до конца́
ilerisini gerisini hesaplamamak / düşünmemek — поступа́ть необду́манно
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
ilerisine gitmek — довести́ [де́ло] до конца́
ilerisini gerisini hesaplamamak / düşünmemek — поступа́ть необду́манно
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
ya deve ya deveci (veya deve üstündeki hacı) — ilerisi için verdiğim sözden korkmuyorum, o zamana kadar şartlar değişebilir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bülbülün çektiği dili belası — ilerisi düşünülmeden söylenen söz insanın başına dert açabilir anlamında kullanılan bir söz Bülbülün çektiği dili belasıdır, dedikleri bülbüller için söylenmiş değildir. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Oktay Sinanoğlu — Naissance 25 fevriére 1935 Bari Nationalité Turc Profession biologiste moléculaire chimiste théoricien Oktay Sinanoğlu( … Wikipédia en Français
ihtiyati — sf., esk., Ar. iḥtiyāṭī İlerisi düşünülerek yapılan Birleşik Sözler ihtiyati tedbir … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtiyati tedbir — is. 1) İlerisi düşünülerek alınan önlem 2) huk. Yargılama öncesi yasal organlarca alınan önlem … Çağatay Osmanlı Sözlük
ileri — is. 1) Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı 2) Bir şeyin ulaşılacak yönü Yolun ilerisi düz. 3) Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra 4) sf. Önde bulunan İleri karakol. İleri hat. 5) sf. Doğrusundan daha çok gösteren (saat) Saat … Çağatay Osmanlı Sözlük
karşı — is. 1) Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor. H. E. Adıvar 2) Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
orta uç — is., cu Orta bölgenin en ilerisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
ön — is. 1) Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı Beş on kişi, köşkün önünde toplandık. M. Ş. Esendal 2) Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı Altmış yaşında anamın önünde sigara içmek istemezdim. B. Felek 3) Bir kimsenin ilerisi Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
öngörmek — i İleride olması gerekeni göstermek, önceden kararlaştırmak, ilerisi için düşünmek, göz önünde tutmak, derpiş etmek Bilindiği üzere, bu antlaşmalar, Osmanlı Devleti nin taksimini öngörüyordu. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
öngörülmek — nsz İlerisi için kararlaştırılmak, göz önünde tutulmak Bir konser salonunda konser vermesi öngörülmüştü. A. Ağaoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük